24 Mart 2012 Cumartesi

Priz



Sessizce yattığı yataktan doğruldu, hala gözleri açılmıyordu. Duvardaki saate baktı, saat üç buçuktu. Yavaşça kimseyi uyandırmadan mutfağa doğru gitti, ışığı açmaya çalışırken eli bir şeye çarptı, o anda irkildi, sonra aklına geldi, bu sadece yerinden çıkan elektrik düğmesiydi. Işığı dikkatlice açtı, az önce izlediği filmin etkisiyle dalıp gitti. Hep filmdeki ölüm anı aklına geliyordu. Oraya ne için geldiğini unutmuştu, zaten hatırlasa da önemi yoktu çünkü daha mutfak kurulmamıştı, hiçbir şey yerli yerinde değildi. Ne çeşmeler bağlanmış, ne de lavabo takılmıştı. Sadece boş dolaplar. Yavaşça ışığı söndürdü çıktı. Giderken hala aklındaydı filmin sahnesi, erkek kadına "en fazla üç kere şans güler insana" diyordu "daha fazla değil sadece üç sen ilkinden kurtuldun".İçerde durdu aklına geldi, susamıştı o yüzden mutfaktaydı, ağzı kupkuruydu, yutkundu acele su içmesi gerekliydi. Ani bir hareketle döndü, mutfağa girdi, ışığa elini attı ve eline yine priz çarptı. Bu sefer çok korktu, çünkü tamamen unutmuştu, sadece susuzluk ve kendisi vardı o anda, yine film aklına geldi erkek kadına "insan çok şanslıysa eğer üç kere şans güler insana sende çok şanslısın, sen ikinci kez kurtuldun" diyordu. Birden irkildi, içeri girdi, uyumalıydı, saat çok geçti. Aslında yarın işe gitmiyordu ama yine de iki kere aynı hataya düşmesi affedilir gibi değildi. Bunun anlamı, çok yorgun ve uykusuz olmasıydı. Odasına girdi, pijamalarını aradı, dolapları karıştırdı, daha sonra aklına geldi, hepsi yıkanmıştı ve balkonda asılıydı acaba kurumuşlar mıydı.? Hemen balkona doğru yöneldi, mutfağa girdi, etraf çok karanlıktı, elini prize uzattı ve eline çarpan prizle irkildi. Filmin sahnesi aklına geldi "Sana bir daha aynı hatayı yapma demedim mi? Bu üçüncü oldu ve sen yine kurtuldun seni son kez uyarıyorum" diyordu erkek kadına. Üzerine hiçbir şey almadan içeri gitti, gözleri bile açılmıyordu, yavaşça üzerindekini çıkardı, pijamalarının durduğu yere elini atınca aklına geldi, pijamaları balkonda asılıydı, filmin sahnesi aklına geldi. Kadın erkeğe "hata yapılır, hatalar hep vardır, zaten bu yüzden adları hatadır ve bunun bir sırası olmaz, yani kimse hatasını belirli bir düzene göre yapmaz. Üst üste yapılmış hatalar belki felaketlere yol açabilir, fakat bunun çok acımasızca bir şey olduğunu kim iddia edebilir ki, çünkü bu bir hatadır" diyordu. Karanlıkta bir el yerinden çıkmış prize doğru uzandı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder