31 Ekim 2011 Pazartesi

Resimler, hayaller..

Bir şarkı gibi hayat aslında, uzun, eğlendirici, bazen hüzünlü, ağır, fakat bir o kadar da değişken. Bir ay önce yazdığım yazıları okuyorum şimdi tekrar, nelerden bahsetmişim, neler yazmışım. O anda neyin kafasını yaşıyormuşum.? Elbette biliyorum. Peki o zaman yazarken düşündüklerimle, şu anda düşündüğüm şeyler aynı olabilir mi? Bir kaç hafta da tamamen değişebilecek kadar neler yaşar insanoğlu? Bir konu hakkında düşüncesi hangi hızla değişir insanın. Mutlu olduğu anlarda performansı tavana vururken, hovardaca harcadığı enerjisine yanmaz mı morali çöktüğünde? Bir kaç haftadır Türkiye hali gibi benim de halim; yorgun, moralsiz, şevki kırılmış. Peki mutlu olduğumuz günlerde ortaya çıkardığımız işten memnun muyduk ? Elbette hepimiz için bir ders oldu yaşananlar, ama unutulacak, geriye izi bile kalmayacak yaşananların. Dün yok insan doğasında, yarın ise belirsiz, sadece bugün var hayatımızda. Zaman en acımasız ilaç yaralarımıza. Ne var ne yoksa süpürerek düzeltiyor her şeyi. Kurunun yanında yaş da yanıyor. Mutluluklarımızın, tatmin duygumuzun temelini dinamitleyip götürüyor hayatımızdan. Şimdi ne oldu, nedir sonuç yani dediğimizde, elimizde kalan koca bir hiç. Sonucun hiçbir değeri olmadığını anlıyor işte o zaman insan. Vakit kaybetmeden yeni yolculuğa çıkmak gerek o zaman. Soğumadan, arayı soğutmadan.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder